Karagöz ve Hacivat Kolay Şiir özeti

Türk ve dünya kültüründe yer alan didaktik masallar eğitim sisteminde önemli bir yer teşkil etmektedir. Masal okunan çocukların mental gelişimleri daha sağlam olmakta, hayata daha sıkı tutunmaktadırlar.
Bizim kültürümüzde de Hacivat Karagöz konuşmaları önemli bir yer tutar.

Kolay Şiir Karagöz ve Hacivat Konuşması Özeti

(Hacivat, arkadaşının arkasından yetişir.)

HACİVAT – Hayrola Karagöz’üm dalgınsın ?

KARAGÖZ – Yahu ne diyorsun, ben kime dargınmışım ?

HACİVAT – Yanlış anladın, dargın demedim, dalgın dedim!

KARAGÖZ – (İçinden söylenir.) Güneş yok duvarda. Sen duvar gibisin. Yok öyle değil !

HACİVAT – Bana mı dedin?

KARAGÖZ – (Söylenmeye devam eder.) Güneş yok duvarda…

HACİVAT – Hiç anlamadım dediğinden ?

KARAGÖZ – Hakkı da ne arar boru, doğruca Ali’ye yürü!

HACİVAT – Sen ne diyorsun Karagöz’üm, iyi misin?

KARAGÖZ – Çok şükür ben iyiyim, ya sen Hacı Cavcav?

HACİVAT – Hâlini sormadın, kafan yerinde mi ?

KARAGÖZ – Köftehor benimle alay mı ediyorsun? Kafam göbeğim de olacak değil ya, tabii ki yerinde duruyor!

HACİVAT – O zaman ne demeye garip garip söyleniyorsun bakalım?

KARAGÖZ – Şiir yazıyorum.

HACİVAT – Hah hah hah!… Güldürdün beni, şiir kim sen kim ?

KARAGÖZ – Seni pataklarım ha! Kıskanma sen de yaz !

HACİVAT – Sen şiir yaz, ben kıskanmam, sevinirim.

KARAGÖZ – Aman ne yaparsan yap!…

HACİVAT – Karagöz’üm, bu şiir merakı nereden çıktı?

KARAGÖZ – Televizyoncular en güzel şiire çok para veriyorlarmış.

HACİVAT – Anladım şimdi, sen diğer şairlerle yarışacaksın!

KARAGÖZ – Hay hay, tömbeki şiirlere karışacağım.

HACİVAT – Birinciye ne veriyorlar?

KARAGÖZ – Her akşam kalırsan bir kilo ıspanakla, iki paket muşmula veriyorlar.
HACİVAT – Diyorum ki ne kadar ödül koymuşlar?

KARAGÖZ – Üç tane bülbül koymuşlar, birisi kaçmış…

HACİVAT – İyice karıştırdın.

KARAGÖZ – (İçinden söylenmeye devam eder.) Güneş duvara küsmüş. Böcekler taşların gölgesini ısırmışlar…

HACİVAT – Ne garip şiir !

KARAGÖZ –Sen ne anlarsın Köftehor! Modern şiir bu! Oğlumun kitabından öğrendim

HACİVAT – Kitapta örnekler var, yani?

KARAGÖZ – Hay hay, önümde ördekler var, arkamda kazlarla hindiler var.

HACİVAT – Sen Kim, şiir yazmak kim?…

KARAGÖZ – Oğlum yazarsın dedi.

HACİVAT – Şiirlerini nereye yazıyorsun?

KARAGÖZ – Ben aklıma yazıyorum, eve gidince oğlum kağıda yazıyor.

HACİVAT – Hece mi yazıyorsun.

KARAGÖZ – Gece de yazıyorum gündüz de.

HACİVAT – Anlaşılan serbest yazıyorsun!

KARAGÖZ – Amin, kimse karışmıyor. Ben de serbest yazıyorum.

HACİVAT – Efendim bu hece ile serbest dediğim şiir yazmakta kullanılan ölçülerdir. Oğlun anlattı mı bilmiyorum, bir de kâfiye var.

KARAGÖZ – Nerede Sâfiye var?…

HACİVAT – Sâfiye değil, kâfiye… Yâni şiirde satır sonlarında bulunan ve söylenişleri birbirine benzeyen kelimelere denir. Meselâ güneş, eş, güreş…

KARAGÖZ – Hay ağzına sağlık Hacı Cavcav, ben sabahtan beri onları arıyordum. Bak şiirimi dinle! Duvarla güneş, tuttular güreş… Duvarın dibinde iki leş, biri Hacı Cavcav biri keleş…

HACİVAT – Karagöz’üm unutmadan eve yetiş de, oğlun hemen yazıp göndersin!