Asgari ücrete ek zam gelecek mi? Yüksek enflasyon sonrası asgari ücrete yeni zam gelecek mi? Merkez Bankası’ndan bir son dakika açıklaması geldi ve asgari ücrete Temmuz zammı için net karar belli oldu.
Yükselen enflasyon karşısında alım gücü gerileyen asgari ücret ile ilgili son dakika açıklaması geldi. Seçim sonrası asgari ücrete ek zam beklentisi oluşurken bir son dakika açıklaması geldi.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından bir son dakika açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada hükümete açık mektup yazılığı ve dezenflasyon süreci ile ilgili önerilere yer verildiği görüldü.
“Merkez Bankası Kanunu’nun 42. maddesi kapsamında hesap verme sorumluluğunun yerine getirilmesi amacıyla Hükûmete gönderilen açık mektup” başlığı ile yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine
ulaşılamaması halinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hedeften sapmanın
nedenlerini ve alınması gereken önlemleri Hükümet’e yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna
açıklaması gerekmektedir. 2023 yılı enflasyonu, hedef etrafında konulan belirsizlik aralığının
belirgin şekilde üzerinde gerçekleşmiştir. Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri
ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır. Bu belgeyle birlikte,
2023 yılında enflasyon üzerinde etkili olan unsurlara dair analiz ve değerlendirmeleri de içeren
2024 yılının ilk “Enflasyon Raporu” ile kısa ve orta vadede enflasyon hedefine ulaşmak için
uygulanacak para politikasını daha detaylı olarak açıklayan “2024 Yılı Para Politikası” metni ekte
bilgilerinize sunulmaktadır.
2022 yılı sonunda yüzde 64,3 olan yıllık tüketici enflasyonu, 2023 yılının ilk yarısında baz
etkilerine ek olarak döviz kurundaki yatay seyir, düşen yabancı para cinsi ithalat fiyatları ve enerji
sübvansiyonlarının etkisiyle gerilemiştir. Böylece, haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 38,2
olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen
yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında
enflasyon üzerinde talep yönlü unsurların etkisini belirgin hale getirmiştir. Söz konusu gelişmeler,
enflasyondan korunma saiki ile cari açığın altın ve tüketim malı ithalatı kanalıyla yükselmesine
neden olmuş ve finansal piyasalarda belirsizliği artırmıştır. Ayrıca şubat ayında yaşanan
Kahramanmaraş merkezli depremlerin, konut piyasası başta olmak üzere mal, hizmet ve iş gücü
piyasalarında oluşturduğu arz-talep dengesizlikleri ile yeniden inşa faaliyetlerinin kamu maliyesi
üzerindeki kısa ve orta vadeli etkileri enflasyon üzerindeki baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler,
fiyatlama davranışlarını olumsuz etkileyerek, yılın ilk yarısında gerileyen enflasyonun ikinci
yarıda artmasına zemin oluşturmuştur
2023 yılı haziran ayında Para Politikası Kurulu (Kurul), dezenflasyonun en kısa sürede
tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol
altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecinin başlatılmasına karar vermiştir. Bu
çerçevede, haziran-aralık döneminde politika faizi toplamda 34 puan artırılarak yüzde 8,5
düzeyinden yüzde 42,5’e yükseltilmiştir. Parasal sıkılaştırmayla eşanlı olarak, makroihtiyati
çerçevede, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı
güçlendirecek şekilde sadeleşmeye gidilmiştir. Parasal sıkılaştırma ayrıca, seçici kredi ve
miktarsal sıkılaştırma adımları ile desteklenmiştir.
2023 yılının üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri,
vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham
petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur. Ayrıca tüm bu
gelişmelerin kısa bir süre zarfında aynı anda gerçekleşmesinin fiyatlama davranışlarında
oluşturduğu ilave bozulma sebebiyle de enflasyon yükselmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde
enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Bu
artışın 4,7 puanı, vergi dahil kur etkisi hariç olmak üzere, akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerden;
3,8 puanı döviz kurundaki yükselişten; 2,8 puanı akaryakıt haricindeki vergi artışlarından
kaynaklanmıştır. Ücret artışı ve talebin halen oldukça güçlü olduğu bu dönemde, şokların bir
arada gerçekleşmesinin fiyatlama davranışında oluşturduğu ilave bozulmanın ise enflasyon
üzerinde 10,0 puan artırıcı yönde etkisi olmuştur. Bunların dışındaki faktörlerin etkisi ise
toplamda 2,0 puan ile sınırlı kalmıştır
Parasal sıkılaştırmanın ilk etkileri finansal koşullar üzerinde gözlenmiş, kısmen talep
koşullarına da yansımaya başlamıştır. Yılın ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin
şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği, talep koşullarının cari işlemler açığına
yansıyacak şekilde güç kaybetmeye başladığı, Türk lirası mevduat payının yükseldiği, Türk lirası
varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek arttığı gözlenmiştir. Tüm bu gelişmeler para
politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur
Yılın son çeyreği özelinde bakıldığında, parasal sıkılaştırma sürecinin finansal koşullar ve
iç talep üzerindeki etkileriyle tüketici yıllık enflasyonu 3,2 puan ile sınırlı bir oranda yükselmiş,
bu etkinin 2,4 puanlık önemli kısmı doğal gaz tüketiminin artmasıyla birlikte hanelerin bedelsiz
kullanım sınırını aşmasına bağlı yukarı yönlü mekanik etkiden kaynaklanmıştır. Bu dönemde
enflasyonun ana eğilimi de gerileme kaydetmiştir. Fiyatlama davranışları, özellikle dayanıklı mal
gruplarında olmak üzere, öncelikle temel mallarda görece daha kuvvetli düzelme işaretleri
göstermiştir. Hizmet enflasyonu katılık gösterse de talep ve maliyet koşullarına daha duyarlı olan
ulaştırma ve yemek hizmetleri enflasyonunda da eğilim son çeyrekte yavaşlamıştır. Konut
fiyatlarında süregelen aşırı artışlar ise yerini enflasyonun altında kalan bir aylık yükselişe
bırakmış, öncü göstergeler yeni kiralık ilan fiyat artışlarında yavaşlamaya işaret etmiştir. Takip
edilen çekirdek, istatistiksel ve model-bazlı göstergeler, yılın son çeyreği boyunca enflasyon ana
eğiliminin yavaşladığına işaret etmiştir. Böylelikle, 2023 yılsonu enflasyonu yüzde 64,8 ile yılın
son Enflasyon Raporu’nda paylaşılan tahmin aralığının orta noktasına yakın gerçekleşmiştir
Son çeyrek gelişmeleri, enflasyon üzerinde etkili olan unsurlarda parasal sıkılaştırmaya
bağlı olarak kademeli bir geri çekilme yaşandığını ortaya koymuştur. Bu dönemde, dış finansman
koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz
kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur. 2023 sonu itibarıyla Türk
lirası mevduatın payı, yıl içinde gerilediği yüzde 32 seviyesinden yüzde 42’nin üzerine çıkmış,
tüketici kredileri yıllık büyümesi tepe noktası olan yüzde 60’tan yüzde 40’ın altına, 12 aylık
birikimli altın ve tüketim malı ithalatı yıllık büyümesi ise tepe noktası olan yüzde 125’ten yüzde
53’e gerilemiştir.
Kurul 2024 yılına girildiğinde, politika faizini ocak toplantısında yüzde 45’e yükseltmiş,
şubat ayında ise parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri ve parasal aktarımı destekleyen diğer
politika adımlarını da göz önünde bulundurarak sabit tutmuştur. Mart ayına gelindiğinde ise, aylık
enflasyonun ana eğilimi öngörülenden yüksek gerçekleşmiş, yakın döneme ilişkin göstergeler
yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmiştir. Bu bağlamda Kurul, enflasyon
görünümündeki bozulmayı dikkate alarak Mart ayı toplantısında politika faizini yüzde 50
düzeyine yükseltmiştir. Ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası
gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına
kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vermiştir. Operasyonel çerçevedeki
değişiklik, faiz oranlarının geldiği yüksek seviye göz önünde bulundurularak yapılan teknik bir
düzeltme olup bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı temel politika faizi olarak kullanılmaya devam
edilecektir
TCMB aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve
enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunu
sürdürecektir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda
ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte
dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile
aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyonu 2024 yılının ikinci yarısında tesis
edeceği öngörülmektedir.
TCMB’nin temel amacı ve önceliği fiyat istikrarını sağlamaktır. Para politikası bu amaç
doğrultusunda oluşturulacaktır. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı politika faiz oranı olmayı
sürdürecek, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması
durumunda ise parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek politika adımları atılmaya devam
edilecektir.
2024 Para Politikası metninde belirtildiği gibi, enflasyonun gelecek dönemdeki seyri
konusunda iktisadi birimlere rehberlik etmesi öngörülen göstergeler, kısa vadede enflasyon
tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefidir. Bu çerçevede, para politikası enflasyonu
geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak
şekilde belirlenmeye devam edilecektir. Parasal duruşun sürdürülmesi ile enflasyonun 2024 yılı
sonunda yüzde 36 olarak gerçekleşeceği, 2025 yılı sonunda yüzde 14 ve 2026 yılı sonunda ise
yüzde 9 seviyesine geriledikten sonra yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir.
Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları
enflasyon üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır.
Dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eş güdümü büyük önem arz etmekte
olup öngörülebilirliğin artmasını sağlayan Orta Vadeli Program (OVP, 2024-2026) ile
somutlaşmış olan kamu politikalarına dair varsayımlar TCMB’nin enflasyon tahminlerine
yansıtılmıştır. Bu kapsamda, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen
fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP’de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesi
ve para politikasındaki sıkı duruşun ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmesi, öngörülen
dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır.
OVP kapsamında ilan edilen fiyat istikrarı ve finansal istikrarı destekleyici diğer
tedbirlerin de dezenflasyon sürecine katkı vermesi beklenmektedir. OVP’de ilan edilen orta
vadeli hedeflere dezenflasyon patikasıyla uyumlu olacak şekilde bağlı kalınması, fiyat istikrarının
tesis edilmesinde kritik rol oynayacaktır. Diğer taraftan, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları
azaltacak yapısal reformlara devam edilmesi ve arz kapasitesini geliştirecek teknolojik ve dijital
dönüşümün desteklenmesi, fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha orta ve uzun vadede
olumlu katkıda bulunacaktır. Bu kapsamda TCMB, yapısal unsurları analiz etmeye, ilgili politika
önerileri geliştirmeye ve enflasyonla mücadelenin önemi konusunda ilgili paydaşlar ve kamuoyu
nezdinde farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarına devam edecektir.
ASGARİ ÜCRET DETAYI
Merkez Bankası tarafından kaleme alınan mektupta aşağıdaki ifadeye yer verildi:
Bu açıklamaya göre asgari ücrete ara zammın düşünülmediği, Aralık 2024’te zam yapılacağı görülüyor. Sizce asgari ücrete ek zam gelmeli mi? Aşağıdaki yorum kısmından yazın.