Küçük Ağa Kitap Özeti
Küçük Ağa Kitap Özeti
Birinci Dünya Savaşı bitmişti ama Osmanlı Devletinin üzerinde etkileri bir türlü bitmek bilmiyordu. Ve her geçen gün daha da kötü oluyordu. En önemli olanı da birçok asker ölmüş ve gazi olanlar da memleketlerine dönmeye başlamıştı. Akşehirli Salih’ de bunlardan biri idi ve memleketine bir kolu eksik olarak dönmüştü. Elbette ki bunun acısı da içinde bir yerlerdeydi. Salih döndüğün de bir de bakar ki o giderken dost oldukları Rumlar ile artık dost değildiler ve arada buzlar esiyordu ve Salih’ in en yakın arkadaşı da Niko isimli bir Rum’du.
Bu arada Yunan ve İngilizlerin işgal haberleri günbegün duyulmaya başlamıştı. Böylece yıllarca beraber dost yaşamış olan halk birbirine düşman olmaya başlamıştı. Niko’nun Rum olması ve Salih’ in de onunla bu haberlere rağmen hala onun ile dost olması kasabalıyı rahatsız edince Salih’ i dışlamaya başlarlar. Bu da Salih’ i çok üzer. Günler geçer ve Salih kasabalıya küser ve kolunun acısı da eklenince padişahtan da soğumaya başlar ve etrafında sadece Rumlar vardır artık.
Tam bu zamanlar da Kuvai Milliye hareketi başlar ve kasabaya gelen İstanbullu Hoca gelir ve bu hocanın vaazları ile Kuvai Milliye düşüncesi ters düşer. Bu sıralar da Niko da Osmanlılara karşı savaşa girince Salih de Kuvai Milliye’ ye katılır. Bu sırada İstanbullu Hoca sonunda kaçar ve çetelere sığınır. Onu bulan Salih hocayı etkileyerek beraber Tevfik beyin çetesine katılırlar. Tevfik Bey ve Çerkez Ethem kardeştir ve Kuavi Milliye hareketin de onca başarıya rağmen İsmet paşanın emrine girmek istemeyince hoca bunları ikna etmeye çalışır. Hoca çok büyük başarılar elde eder.
Hoca davet ile Ankara’ ya gider. Artık İstanbullu hoca küçük ağa diye tanınmaktadır. Ama artık ailesini özlemektedir. Konya Akşehir’ e gelir ve burada da herkesin onu küçük ağa olarak tanıdığını görür. Eşi çok hastadır ve hocaya çocuğunu emanet ederek ölür. Hoca çocuğunu bulur ve Ankara’ ya dönerek Milli Mücadeleye yardım etmek için geri döner ve elinden geleni yapar.